Tevhid Edep ve Marifet

Açıklama

Mârifet ve ilim arasında bazı farklar vardır. Mârifet insan için kullanılırken Allah'ın bilgisini ifade etmek üzere mârifet kelimesi kullanılmaz. Bunun sebebi mârifeti cehaletin öncelemiş olmasıdır. Tasavvufun gelişimiyle birlikte mârifet ile bilgi ayrımı sûfîleri geleneksel din âlimlerinden ayırt etmek üzere kullanılmıştır. Bunun başlıca sebebi mârifet ile zevk ve hâl arasındaki yakın irtibattır. Zevk veya hâl bilginin tarzı ve kesinliğiyle ilgili bir nitelemedir. İçselleştirilmiş bilgi için mârifet tabirini kullanmakla sûfîler öteki din âlimlerinden kendilerini ayırt etmişlerdir. Mârifet bu anlamıyla bilgiden daha çok amel ve ahlâka yakın bir kavramdır. Sûfîler yeni bir bilgi kazanmak için tasavvufa yönelmez, onların meselesi idrak araçlarıyla kazanılmış bilginin "zevk yoluyla kesinleştirilmesinden ibarettir. Bu durumda önceki bilgi zanna karşılık gelirken "zevk yoluyla kesinleşen; bilgi mârifet veya gerçek bilgi adını kazanır. Elinizdeki eser Fütûhât-ı Mekkiyye'nin 8. cildinde bulunan 109-111. kısımlar ve 168-177. bölümleri içermektedir. İbnü'l-Arabî Fütûhât'ta geniş yer tutan mârifet ve edeb bahislerinin bazı bölümlerini burada ele almıştır..
%15
125,00TL
106,25TL
Kazancınız : 18,75TL

Satış adedi : 1
Satışta değil

Kitap Ayrıntıları

Stok Kodu
:
9786059925440
Boyut
:
140-210-0
Sayfa Sayısı
:
174
Basım Yeri
:
İstanbul
Baskı
:
1
Basım Tarihi
:
2015-08-01
Kapak Türü
:
Karton
Kağıt Türü
:
2.Hamur
Dili
:
Türkçe
9786059925440
228472
Tevhid Edep ve Marifet
Tevhid Edep ve Marifet
106.25
Mârifet ve ilim arasında bazı farklar vardır. Mârifet insan için kullanılırken Allah'ın bilgisini ifade etmek üzere mârifet kelimesi kullanılmaz. Bunun sebebi mârifeti cehaletin öncelemiş olmasıdır. Tasavvufun gelişimiyle birlikte mârifet ile bilgi ayrımı sûfîleri geleneksel din âlimlerinden ayırt etmek üzere kullanılmıştır. Bunun başlıca sebebi mârifet ile zevk ve hâl arasındaki yakın irtibattır. Zevk veya hâl bilginin tarzı ve kesinliğiyle ilgili bir nitelemedir. İçselleştirilmiş bilgi için mârifet tabirini kullanmakla sûfîler öteki din âlimlerinden kendilerini ayırt etmişlerdir. Mârifet bu anlamıyla bilgiden daha çok amel ve ahlâka yakın bir kavramdır. Sûfîler yeni bir bilgi kazanmak için tasavvufa yönelmez, onların meselesi idrak araçlarıyla kazanılmış bilginin "zevk yoluyla kesinleştirilmesinden ibarettir. Bu durumda önceki bilgi zanna karşılık gelirken "zevk yoluyla kesinleşen; bilgi mârifet veya gerçek bilgi adını kazanır. Elinizdeki eser Fütûhât-ı Mekkiyye'nin 8. cildinde bulunan 109-111. kısımlar ve 168-177. bölümleri içermektedir. İbnü'l-Arabî Fütûhât'ta geniş yer tutan mârifet ve edeb bahislerinin bazı bölümlerini burada ele almıştır..
Kapat