Lübb: Katilin Vicdanı

Açıklama

"(...) Aynı şeyden bahsedilmesine rağmen o şeyin bu kadar çok sayıda farklı kavramla ifade edilmesi ne garip değil mi? Toplum, kültür, mekân, zaman, inanç yapısı, düşünce sistemi ve disiplinler değişmesine rağmen aslında çok küçük nüanslarla hep aynı şeyden bahsedilegelmiş ve genel anlamda rıza gösterilerek kabullenilmiş bir şey. Ben ona öz vicdan diyorum, 'Lübb' diyorum.
Belki Sokrates olsaydı 'daimonion' (ilahi iç ses), Kâdî Abdülcebbâr olsaydı 'nazar', Nietzsche olsaydı 'plastik güç', Tolstoy 'Tanrının kalbimizdeki nuru' ve Kant olsaydı 'içimdeki ahlak yasası veya tanrısal mahkemenin içimdeki temsilcisi' derdi."

Zeynel Tekant, sıradan bir gerilim romanının aksine "esrarengiz" tanımının arkasına saklanmaksızın roman ile gerçeklik arasındaki ilişkiyi sorguluyor. Lübb; yani öz vicdanın sadece ağzımızdan çıkan ya da kulağımıza çalınan bir sesten ibaret olup olmadığını okuru heyecanlandıran ve kendi kendini sorgulamaya yönlendiren bir üslupla betimlerken, kadercilik ile sebep sonuç kaçınılmazlığı gölgesine sığınmanın öz vicdan karşısındaki mağlubiyetini okurun ilgisine sunuyor.
%30
27,78TL
19,45TL
Kazancınız : 8,33TL

Satışta değil

Kitap Ayrıntıları

Stok Kodu
:
9789759967635
Boyut
:
135-215
Sayfa Sayısı
:
336
Baskı
:
1
Basım Tarihi
:
2015-05
Kapak Türü
:
Karton
Kağıt Türü
:
2.Hamur
Dili
:
Türkçe
9789759967635
233450
Lübb: Katilin Vicdanı
Lübb: Katilin Vicdanı
19.45
"(...) Aynı şeyden bahsedilmesine rağmen o şeyin bu kadar çok sayıda farklı kavramla ifade edilmesi ne garip değil mi? Toplum, kültür, mekân, zaman, inanç yapısı, düşünce sistemi ve disiplinler değişmesine rağmen aslında çok küçük nüanslarla hep aynı şeyden bahsedilegelmiş ve genel anlamda rıza gösterilerek kabullenilmiş bir şey. Ben ona öz vicdan diyorum, 'Lübb' diyorum.
Belki Sokrates olsaydı 'daimonion' (ilahi iç ses), Kâdî Abdülcebbâr olsaydı 'nazar', Nietzsche olsaydı 'plastik güç', Tolstoy 'Tanrının kalbimizdeki nuru' ve Kant olsaydı 'içimdeki ahlak yasası veya tanrısal mahkemenin içimdeki temsilcisi' derdi."

Zeynel Tekant, sıradan bir gerilim romanının aksine "esrarengiz" tanımının arkasına saklanmaksızın roman ile gerçeklik arasındaki ilişkiyi sorguluyor. Lübb; yani öz vicdanın sadece ağzımızdan çıkan ya da kulağımıza çalınan bir sesten ibaret olup olmadığını okuru heyecanlandıran ve kendi kendini sorgulamaya yönlendiren bir üslupla betimlerken, kadercilik ile sebep sonuç kaçınılmazlığı gölgesine sığınmanın öz vicdan karşısındaki mağlubiyetini okurun ilgisine sunuyor.
Kapat