Hacı

Açıklama

26 Ağustos 1997... Saat 02.23... Yer Kayseri... Tüm Kayseri'nin "Hacı" diye tanıdığı Hayrullah Gesili'ye evinde, gecenin kör karanlığında çalan telefondan, kardeşinin bir çifte cinayetin sanığı olarak tutuklandığı bildiriliyordu. Ankara'ya doğru arabayla yol alırken, Hacı geçmişine doğru bir yolculuğa da başlamıştı. Cinayet Masası baş komiserlerinden Yağız Balcı, maktullerin Savunma Bakanı ve Türkiye'de devlet ihalelerine giren büyük yabancı şirketlerin danışmanlığını yapan, %100 Sevil" diye tanınan Sevil Ötüşken olması nedeniyle olayın daha "derin"lerde yatan "neden"lerle açıklanabileceğini anlamıştı. Hacı, medyaya kalsa, sadece göğsüne kadar inen gri-beyaz sakalları nedeniyle tutuklanabilecek bir şeriatçıydı. Gazeteler hiç gecikmeden "siyasi cinayet", "Yeşil sermaye Ankara'da hesap veriyor", "28 Şubat'tan alınan intikam" gibi manşetler atmışlardı. Yağız Balcı denklemin bilinmeyenlerine adım adım yaklaşırken, "olmuş gibi gözüken"lerin ardındaki gerçeklerin bile, gerektiğinde nasıl değişikliğe uğrayabileceğini görecekti...
%15
15,00TL
12,75TL
Kazancınız : 2,25TL

Satışta değil

Kitap Ayrıntıları

Stok Kodu
:
9789752891708
Boyut
:
135-195-0
Sayfa Sayısı
:
446
Basım Yeri
:
İstanbul
Baskı
:
2
Basım Tarihi
:
2004-09-02
Kapak Türü
:
Karton
Kağıt Türü
:
2.Hamur
Dili
:
Türkçe
9789752891708
209431
Hacı
Hacı
12.75
26 Ağustos 1997... Saat 02.23... Yer Kayseri... Tüm Kayseri'nin "Hacı" diye tanıdığı Hayrullah Gesili'ye evinde, gecenin kör karanlığında çalan telefondan, kardeşinin bir çifte cinayetin sanığı olarak tutuklandığı bildiriliyordu. Ankara'ya doğru arabayla yol alırken, Hacı geçmişine doğru bir yolculuğa da başlamıştı. Cinayet Masası baş komiserlerinden Yağız Balcı, maktullerin Savunma Bakanı ve Türkiye'de devlet ihalelerine giren büyük yabancı şirketlerin danışmanlığını yapan, %100 Sevil" diye tanınan Sevil Ötüşken olması nedeniyle olayın daha "derin"lerde yatan "neden"lerle açıklanabileceğini anlamıştı. Hacı, medyaya kalsa, sadece göğsüne kadar inen gri-beyaz sakalları nedeniyle tutuklanabilecek bir şeriatçıydı. Gazeteler hiç gecikmeden "siyasi cinayet", "Yeşil sermaye Ankara'da hesap veriyor", "28 Şubat'tan alınan intikam" gibi manşetler atmışlardı. Yağız Balcı denklemin bilinmeyenlerine adım adım yaklaşırken, "olmuş gibi gözüken"lerin ardındaki gerçeklerin bile, gerektiğinde nasıl değişikliğe uğrayabileceğini görecekti...
Kapat