Der Islam Im 3. Jahrtausend Eine Religion Im Aufbruch; (3. Binyılda Yükselen Din İslâm - Almanca)(3. Binyılda Yükselen Din İslâm - Almanca)

Açıklama

"Acaba İslâm dünyası modernleşebilecek –hatta Amerikan yaşam tarzına entegre olabilecek- mi, yoksa entegrasyonu reddetmeye devam mı edecek? Acaba İslâm, geçtiğimiz asrın son çeyreğinde olduğu gibi, Batıda yayılmasını sürdürecek ve bu yayılma barışçı bir süreçte gerçekleşebilecek mi? Peki, İslâm dünyasının ahlâkî bir tecdit ve yeniden yapılanma gerçekleştirememesi durumunda, Batının ne yapması gerekecek? Peki, İslâm dünyasının yeniden silkinip ayağa kalkması ve Batılı için bir çekim merkezine dönüşmesi durumunda ne yapılacak? Acaba, teorisi ve akîdesiyle evrensel olan bir din, XXI. asırda pratiğiyle de bütün dünyaya hâkim olabilecek mi? Yoksa Batıyı bizzat kendisinden kurtarabilecek şifa kaynağı İslâm mı? Şayet böyle ise, Batı, kendi hastalığına çare olacak, yüz yüze geldiği krizi aşmasına yardım edecek ve medeniyetini kurtaracak olan devânın İslâm olduğunu itiraf edebilecek mi? Elinizdeki kitap işte bu sorulara cevap arayacak... Vereceğim cevaplar son derece anlaşılır olacak; çünkü bir keresinde Sabine Audrerie'in de vurguladığı gibi: 'Rüzgârın estiği yöne karşı gitmeye çalışan biri kendi kendini antipatik yapmış olur.' " Murad W. Hofmann
%20
45,00TL
36,00TL
Kazancınız : 9,00TL

Satışta değil

Kitap Ayrıntıları

Stok Kodu
:
9783941775015
Boyut
:
125-200-0
Sayfa Sayısı
:
288
Basım Yeri
:
İstanbul
Baskı
:
1
Basım Tarihi
:
2010-03-10
Kapak Türü
:
Karton
Kağıt Türü
:
2.Hamur
Dili
:
Almanca
9783941775015
224315
Der Islam Im 3. Jahrtausend Eine Religion Im Aufbruch; (3. Binyılda Yükselen Din İslâm - Almanca)
Der Islam Im 3. Jahrtausend Eine Religion Im Aufbruch; (3. Binyılda Yükselen Din İslâm - Almanca) (3. Binyılda Yükselen Din İslâm - Almanca)
36.00
"Acaba İslâm dünyası modernleşebilecek –hatta Amerikan yaşam tarzına entegre olabilecek- mi, yoksa entegrasyonu reddetmeye devam mı edecek? Acaba İslâm, geçtiğimiz asrın son çeyreğinde olduğu gibi, Batıda yayılmasını sürdürecek ve bu yayılma barışçı bir süreçte gerçekleşebilecek mi? Peki, İslâm dünyasının ahlâkî bir tecdit ve yeniden yapılanma gerçekleştirememesi durumunda, Batının ne yapması gerekecek? Peki, İslâm dünyasının yeniden silkinip ayağa kalkması ve Batılı için bir çekim merkezine dönüşmesi durumunda ne yapılacak? Acaba, teorisi ve akîdesiyle evrensel olan bir din, XXI. asırda pratiğiyle de bütün dünyaya hâkim olabilecek mi? Yoksa Batıyı bizzat kendisinden kurtarabilecek şifa kaynağı İslâm mı? Şayet böyle ise, Batı, kendi hastalığına çare olacak, yüz yüze geldiği krizi aşmasına yardım edecek ve medeniyetini kurtaracak olan devânın İslâm olduğunu itiraf edebilecek mi? Elinizdeki kitap işte bu sorulara cevap arayacak... Vereceğim cevaplar son derece anlaşılır olacak; çünkü bir keresinde Sabine Audrerie'in de vurguladığı gibi: 'Rüzgârın estiği yöne karşı gitmeye çalışan biri kendi kendini antipatik yapmış olur.' " Murad W. Hofmann
Kapat