Ahlâk Felsefesi

Açıklama

İnsan doğruyu söylemeli; bu doğru kendi felsefesinin tümünü alsa dahi. Dünyadaki cinayetlerin kaynağı olsa dahi doğruyu söylemek gerekir. Dünyadaki cinayetlerin önünü alacak, canları kurtaracak ve gerçekleri ortaya çıkaracak olsa da yalan söylememek gerekir! Acaba vicdan böyle bir hüküm verir mi gerçekten?! Ruhunun yalan söylemeye alışmaması için, mecburiyetin olduğu yerde aklına bir şey getir, diline de başka bir şey. Her insanın iç yüzünde insana iyi işleri yapmayı emreden ve kötü işlerden alıkoyan ahlâkın değerli bir münâdisi vardır. Güzelliğin aşkı doğurduğunu düşünen insanlara karşı, bunun tersi olduğunu, yani aşkın güzelliği doğurduğunu söylemektedirler. Dönen bu gökyüzünün dönüşü, gökyüzünün namaz, kulluk ve ibadetidir; sallanan bu yer de aynı şekilde. Yağan yağmurun yağışı onun kulluğudur, akan suyun akışı da onun ibâdet ve kulluğudur. Bizim iç yüzümüzde başkası dost olarak yer almaz. Her iki âlemi de düşmana ver, zira bize dost olsan yeter. Ne insanların ayakları altında ezilen bir karıncayım, Ne de insanların sokmamdan dolayı inledikleri bir arıyım. İnsan aşağılık bir nefse sahip olmadıkça büyüklenmez. Yeşil ağaçların yaprakları, akıllılar nazarında her sayfası Allahın tanınması için birer defterdir. Geçmişteki siyah ve karanlık işlerden tam bir pişmanlık; geçmişteki günahlara bir daha dönmemek için kesin kararlılık; ölmüş, ortadan kaldırılmış olan insan haklarının iade edilmesi. Daha sonra insanın kendine karşı yapacağı inkılap ve isyânı ve kendini cezalandırma..................işte bu, tövbe olur. İlim senindir. Sonuçta o, ilmi elde etmiştir. Fakat ilim kendi konumunda yer almamıştır; ilim, imanın yanında yer almalıdır ve kendi ikiziyle birlikte yaşamalıdır. Toynbeenin söylediği o hata, makinenin icadı değildir. demem bundan dolayıdır. O hata, arzu ve hırsların serbest bırakılmasıdır. Arzu ve hırsların serbest bırakılması nereden kaynaklandı? Kullarda yegâne etken olan imanı insanoğlundan almanızdan kaynakladı. İmana tekrar dönmemiz gerektiği bundandır. İmana dönmekten başka bir yolumuz da yoktur. Hayret! Sizler bir taraftan afyonu aramıza sokuyorsunuz ve bizleri yokluk âlemine gönderiyorsunuz, diğer taraftan da bizlere iman ve takvanın gereklerini öğretsinler diye misyonerleri gönderiyorsunuz! İnsanın hayret ettiği iki şey vardır. Birisi, başımızın üstünde yer alan yıldız dolu gökyüzü, diğeri de iç dünyamızda yer alan vicdandır.
%25
12,00TL
9,00TL
Kazancınız : 3,00TL

Satış adedi : 2
Satışta değil

Kitap Ayrıntıları

Stok Kodu
:
9789759044343
Boyut
:
13-21-
Sayfa Sayısı
:
320
Basım Yeri
:
İstanbul
Basım Tarihi
:
2000-01-01
Çeviren
:
Hasan Almaz
Kapak Türü
:
Karton
Dili
:
Türkçe
9789759044343
234294
Ahlâk Felsefesi
Ahlâk Felsefesi
9.00
İnsan doğruyu söylemeli; bu doğru kendi felsefesinin tümünü alsa dahi. Dünyadaki cinayetlerin kaynağı olsa dahi doğruyu söylemek gerekir. Dünyadaki cinayetlerin önünü alacak, canları kurtaracak ve gerçekleri ortaya çıkaracak olsa da yalan söylememek gerekir! Acaba vicdan böyle bir hüküm verir mi gerçekten?! Ruhunun yalan söylemeye alışmaması için, mecburiyetin olduğu yerde aklına bir şey getir, diline de başka bir şey. Her insanın iç yüzünde insana iyi işleri yapmayı emreden ve kötü işlerden alıkoyan ahlâkın değerli bir münâdisi vardır. Güzelliğin aşkı doğurduğunu düşünen insanlara karşı, bunun tersi olduğunu, yani aşkın güzelliği doğurduğunu söylemektedirler. Dönen bu gökyüzünün dönüşü, gökyüzünün namaz, kulluk ve ibadetidir; sallanan bu yer de aynı şekilde. Yağan yağmurun yağışı onun kulluğudur, akan suyun akışı da onun ibâdet ve kulluğudur. Bizim iç yüzümüzde başkası dost olarak yer almaz. Her iki âlemi de düşmana ver, zira bize dost olsan yeter. Ne insanların ayakları altında ezilen bir karıncayım, Ne de insanların sokmamdan dolayı inledikleri bir arıyım. İnsan aşağılık bir nefse sahip olmadıkça büyüklenmez. Yeşil ağaçların yaprakları, akıllılar nazarında her sayfası Allahın tanınması için birer defterdir. Geçmişteki siyah ve karanlık işlerden tam bir pişmanlık; geçmişteki günahlara bir daha dönmemek için kesin kararlılık; ölmüş, ortadan kaldırılmış olan insan haklarının iade edilmesi. Daha sonra insanın kendine karşı yapacağı inkılap ve isyânı ve kendini cezalandırma..................işte bu, tövbe olur. İlim senindir. Sonuçta o, ilmi elde etmiştir. Fakat ilim kendi konumunda yer almamıştır; ilim, imanın yanında yer almalıdır ve kendi ikiziyle birlikte yaşamalıdır. Toynbeenin söylediği o hata, makinenin icadı değildir. demem bundan dolayıdır. O hata, arzu ve hırsların serbest bırakılmasıdır. Arzu ve hırsların serbest bırakılması nereden kaynaklandı? Kullarda yegâne etken olan imanı insanoğlundan almanızdan kaynakladı. İmana tekrar dönmemiz gerektiği bundandır. İmana dönmekten başka bir yolumuz da yoktur. Hayret! Sizler bir taraftan afyonu aramıza sokuyorsunuz ve bizleri yokluk âlemine gönderiyorsunuz, diğer taraftan da bizlere iman ve takvanın gereklerini öğretsinler diye misyonerleri gönderiyorsunuz! İnsanın hayret ettiği iki şey vardır. Birisi, başımızın üstünde yer alan yıldız dolu gökyüzü, diğeri de iç dünyamızda yer alan vicdandır.
Kapat